Sayfalar

9 Ağustos 2013 Cuma

SADAKA VERMEK

SADAKA VERMEK


“Onların mallarından, onları kendisiyle arındıracağın ve temizleyeceğin bir
sadaka (zekât) al ve onlara dua et. Çünkü senin duan onlar için sükûnettir
(Onların kalplerini yatıştırır). Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.”
(Tevbe, 9/103)
Sadaka, bir şahsın ihtiyaç sahiplerine Allah rızasını gözeterek sevgi ve merhamet
duyguları ile verdiği şeylerdir. Sadakanın bu anlamda Kur’an-ı Kerim’in değişik yerlerinde
kullanıldığını görmekteyiz.
Sadaka, insanın kalbini temizler, yüce Mevla’nın rızasını celbeder, malımızı da
kirden, beladan muhafaza eder. Nitekim bu ayette ilk etapta Peygamberimize hakikatte
tüm Müslümanlara hitaben, verilen sadakaların temizleyici olduğu anlaşılmaktadır.
Vereceğimiz sadakalar Allah katında hatalarımıza ve günahlarımıza kefaret
olacak ve onları temizleyecektir. İşlediğimiz günahların bağışlanması için sadaka
vermeyi bir alışkanlık hâline getirmeliyiz. Çünkü bu âyet, insanın tövbe ettikten
sonra sadaka vermesinin onun yararına olacağını ifade etmektedir.
Sadaka ve doğruluk aynı kelimeden türemiştir. Buradan anlıyoruz ki, Allah rızası
için sadaka vererek fedakârlıkta bulunan kişi imanının doğruluğunu ispat etmektedir.
Nefislerimizin manevi kirinin temizlenebilmesi, Allah katında mükâfatımızın
çok olabilmesi ve de malımızın bereketi için sadaka vermek gerekir. Bu durumlar
gerçekleştiği zaman iç huzurumuz sağlanacaktır.
Sadaka verene dua etmek, ayet-i kerimenin gereğidir. Dua da huzur ve sükunet
verir, kalbin mutmain olmasını sağlar. Bu özellikte olan bir insan da korku ve sıkıntı
gibi şeylerden uzak olur. Sadakası verilen mal bereketlenir ve Allah katında değer-
lenir. Bu konuda Peygamberimiz (s.a.s) de, “Allah sizden birinin tayını yetiştirdiği ve
geliştirdiği gibi sadakası verilen malı da nemalandırır” buyurmuştur (Buharî, “Zekat”, 8;
Müslim, “Zekat”, 68).
Malımızda fakirin, gücü yetmeyen insanın hakkı vardır. Sadaka ile bu insanların
hakkını ödemiş oluruz. Bunun yanında vereceğimiz sadaka ile bu insanların gönlünü
alır, olabilecek kıskançlık ve düşmanlık duygularını da temizlemiş oluruz. Sadaka
manevi olarak da malımızı temizler. Çünkü fakirin hakkının verilmediği; dulun,
çaresizin duasının alınmadığı mal, bir anlamda kirli sayılır.
Ayet-i kerimeden anlayabileceğimiz diğer bir konu da şudur: Biz sadaka verirken
aslında kendimize iyilik yapıyoruz. Sadaka ile malımız bereketleniyor. Kalbimiz
huzur buluyor. Hayır dua kazanıyoruz. Vereceğimiz sadakalar günahlarımıza kefaret
oluyor. Bütün bunlardan sonra karşımızdaki insanlar vereceğimiz sadakalardan yararlanıyor.
Dinimizin öğretilerinin yüceliğini buradan anlıyoruz.

Hiç yorum yok: